Haber:Faruk ÇİDEM
Yangında oğulları Bilal Gültekin ve Enes Gültekin, kızı Rümeysa Gültekin, gelini Sena Gültekin ve 4 torununu kaybeden Avukat Yüksel Gültekin, duruşma öncesi mahkeme heyetinden söz hakkı istedi. Sanıkların kimlik tespitine geçilmeden önce kürsüye çıkan Gültekin, cübbesini çıkararak “Avukat olarak değil, bir baba olarak konuşacağım” dedi.
Davanın siyasallaştırılmasını istemediğini belirten Gültekin, “Bu meseleye kişisel bakıyorum. Yargılamayı gölgelemeyelim. Mahkemeyi rahat bırakalım” ifadelerini kullandı. Kaybettiği aile bireylerinin eğitim geçmişine ve hayatlarına değinen Gültekin, şöyle konuştu:
“78 candan Bilal’imi kaybettim. Boğaziçi mezunuydu, ihracat yapan, vergi veren bir şirket sahibiydi. Gelinim Zehra ODTÜ İşletme mezunuydu, Türk Hava Yolları’nda çalışıyordu. 18 kişiye burs veriyordu. Kızım Rümeysa, 15 yıllık eczacıydı. Torunlarım ise daha hayatı tanımadan gitti. 11, 8, 5 ve 2.5 yaşlarındaydılar.”
Gültekin, yangın sırasında iki aracın kurtarıldığını ancak insanların mahsur bırakıldığını söyleyerek tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“İki arabayı kurtarırken kapıları açmayıp evlatlarımızın ölümüne nasıl göz yumdunuz? Ceza almanız için elimizden geleni yapacağız. Bu dünyada kurtulsanız da vicdanınızdan kaçamayacaksınız. Öte dünyada da iki elimiz yakanızda olacak.”
Mahkemeye getirilen sanıkların yalnızca sorumluların bir kısmı olduğunu söyleyen Gültekin, Turizm Bakanlığı yetkililerine de işaret ederek “O sorumlular hâlâ dışarıda. Onları da yargının önüne çıkaracağız” dedi.
Sanıkların sahte gözyaşlarıyla ifadede bulunacağını öne süren Gültekin, “Bu sahneleri kaldıramayacağım. Duruşma salonundan ayrılmak istiyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı. Ardından Gültekin ve yakınları salondan ayrıldı.