İşte diz ve çevresindeki ağrılar için yapılan ve “Genikular arter embolizasyonu” adı verilen tedavi yöntemine dair merak edilenleri, sizler için Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Dr. Öğr. Üyesi Samet Genez’e sorduk.
Soru: Genikular arter embolizasyonu nedir ve kimlere uygulanabilir?
Bu işlem, dizdeki ağrıya neden olan aşırı kanlanmayı azaltmak amacıyla diz çevresindeki küçük damarların tıkanmasını hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Bu işlem özellikle uzun süredir diz ağrısı çeken, diz kireçlenmesi (osteoartrit) tanısı konmuş ve diğer tedavilere yeterli yanıt vermemiş hastalarda uygulanır. İşlem, lokal anestezi altında yapılır ve genellikle hastalar aynı gün taburcu edilir. Bolu’da bu yöntemi ilk kez bir diz kireçlenmesi hastasına uyguladık ve hastamızın ağrılarında büyük oranda azalma gördük. Bu, hem hasta memnuniyeti hem de hastaların yaşam kalitesi açısından çok umut verici bir sonuç.
Örneğin geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz bir işlemden bahsetmek isterim. 82 yaşındaki hastamız, yıllardır diz kireçlenmesi nedeniyle şiddetli ağrılar çekiyor ve bu ağrılar yüzünden yürümekte güçlük yaşıyordu. Medikal tedavilere ve fizik tedaviye yanıt alamayan, aynı zamanda yaşı ve ek hastalıkları nedeniyle cerrahi müdahaleye uygun olmayan hastamızın her iki dizine yönelik genikular arter embolizasyonu işlemi uyguladık. İşlemin ardından hastamız, birkaç gün içinde ağrılarının %80 oranında azaldığını belirtti ve yaşam kalitesinde ciddi bir iyileşme sağlandı.
Soru: Bu Tedavi Kimler İçin Uygundur?
Bu tedavi, uzun yıllardır diz ağrısı çeken, diz kireçlenmesi tanısı konmuş ve ilaç tedavisi ya da fizik tedavi gibi yöntemlere yeterli yanıt vermemiş hastalarda uygulanan bir tedavi yöntemidir. Cerrahiye alternatif arayan veya cerrahiden kaçınan hastalar için özellikle etkili bir seçenektir. İşlem genellikle 1 saatten kısa sürer ve hastalar aynı gün evlerine dönebilir.
Soru: Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanemizde sizin alanınız olan “Girişimsel Radyolojide” başka hangi hastalıklara yönelik tedavi seçenekleri mevcut?
Girişimsel radyoloji, görüntüleme eşliğinde uygulanan tedavi yöntemlerini içerir. Bu alan, birçok hastalığa minimal çözümler sunar. Örneğin, karaciğer tümörlerine yönelik radyofrekans ve mikrodalga ablasyon, damar tıkanıklıklarında balon veya stent uygulamaları, beyin ve şah damarı tıkanıklıklarına yönelik tedaviler, beyin anevrizma (baloncuk) kapatılması, tiroid nodüllerinin ameliyatsız tedavisi, bel- boyun fıtığı ağrılarına yönelik işlemler ve ameliyatsız varis tedavileri gibi çok geniş bir tedavi yelpazesini kapsar. Ayrıca, prostat ve rahim miyom embolizasyonu, varkiosel tedavisi gibi hastalıklarda da tedavi seçenekleri sunar.
Soru: Hastalar girişimsel radyolojiye nasıl başvurabilir?
Kliniğimiz, doğrudan hasta başvurularını kabul ediyor. Bunun dışında, hastalar aile hekimleri ya da diğer uzman hekimler tarafından da bize yönlendirilebilir. Bahsettiğimiz hastalıklardan muzdarip hastalarımız doğrudan polikliniğimize başvurabilir. Burada, kapsamlı bir değerlendirme yapılarak en uygun tedavi yöntemi belirlenir.
Soru: Halkımız girişimsel radyolojiyi yeterince tanıyor mu?
Ne yazık ki girişimsel radyoloji, halk arasında hala tam olarak bilinen bir alan değil. Oysa bir çok hastalıkta cerrahiye gerek kalmadan oldukça etkili tedaviler sunabiliyoruz. Bu nedenle girişimsel radyoloji alanımızı ve bu tedavi yöntemlerini tanıtmamız gerekiyor.
Soru: Son olarak, vatandaşlara mesajınız nedir?
Sağlık sorunlarınızla ilgili alternatif ve minimal invaziv tedavi seçenekleri arıyorsanız, girişimsel radyolojiyi bir seçenek olarak değerlendirmenizi öneririm. Ameliyat olmadan, hızlı ve etkili bir şekilde tedavi olabileceğiniz birçok hastalıkta girişimsel radyoloji önemli bir çözüm sunar. Kliniğimiz, her zaman sorularınızı yanıtlamaya ve size en uygun tedaviyi sunmaya hazırdır.
HABER MERKEZİ